kahverengi gözlerin şiiri ilhan geçer

Ücret 10 lira tutar. Şiiri okumak için küçük odaya geçen genç kız, başlamadan önce kendini takdim eden bir konuşma yapar. Orada hazır bulunan gazeteci hemen kâğıdı kalemi çıkarır ve söylenecekleri not etmeye koyulur. “Enginler kadar derin, rüzgârlar gibi serin, senin en güzel yerin, kahverengi gözlerin.” 2ay Cehennemde görüşürüz. Mustafaİlhan Geçer, (D. 1917 İstanbul - Ö. 20 Ocak 2004 İstanbul), Türk yazar, şair, araştırmacı, eleştirmen, güfteci. Hisar dergisinin ve Hisarcılar akımın kurucularındandır. 1917 yılında İstanbul’da doğdu, 20 Ocak 2004 tarihinde İstanbul’da öldü. Askerî Doktor Nafiz Bey’in oğludur. Writer Tuğçe Kandemir - Dogan Tarda - Mucahit Dogan - Bilal Hancı - Abdurrahim Akça - Nigar Muharrem - Eylül Öztürk - Ekin Uzunlar - Pınar Süer - Can Yüce - Nahide Babashli - Mesut Çakır - Volkan Arslan - Aysel Yakupoğlu / Composers: Özkan Meydan - Alican Özbuğutu ŞükranAy ise Berna ile yaptığı düetle, Yeşilçam filmlerinin en güzide eserlerinden seçmeler sunuyor ve “Sevemedim Karagözlüm, Kahverengi Gözlerin, Bir Fincan Kahve Olsam”ı seslendiriyor. Halil ve Dilşah çok dokunaklı bir Karadeniz türküsü “Denizde Karartı Var” ile bir araya geliyor. Rencontre Avec Joe Black Bande Annonce. BAKIŞ BİR KİMLİKTİR! “Ben nerde bir çift göz gördümse/ Tuttum onu güzelce sana tamamladım”. Cemal Süreya bu dizelerle gözün bir insanı simgelediğini, tamladığını anlatırken Ülkü Tamer, “Yürürken o bakışını bırakma/ kasketin gibi kendine ekle onu” diyerek bakışın bir kimlik olduğunu ifade eder. “Gözdür alemi gezer/ Gönül biriynen olur” der Neşet Ertaş. Bir dizemde; “Kocaman pencere olurdu gözlerim” derken gözün tüm canlılar için yaşamı, dünyayı görme, tatma yeri olduğunu imlemiştim. Bir de gönül gözü’, iç göz’ var ki, o da halk ve tasavvuf şiirinde önemli bir yer tutar. “Bana kara diyen dilber/ Kaşların kara değil mi/ Yüzünü sevdiren gelin/ Gözlerin kara değil mi” diyen Karacoğlan, birçok halk ozanı ve şair gibi, kaş-göz ve saç imgelerini beraber kullanır. Nâzım Hikmet, “Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine” ya da “Gözlerindeki tadını düşün/kıpkırmızı güneşin” dediği gibi; Arif Damar da, “Duran el/ gitmeyen ayak/ bir göz ki/ arkasında bir ölü gözü” der. Attila İlhan’ın, “Gözlerin gözlerime değince/ felaketim olurdu ağlardım” diyen şiiri ezberimizdedir. Ruşen Hakkı görmek fiilinden yola çıkarak, “Dilini öğrendim böceklerin/ otlarla gördüm gökyüzünü” dizelerini yazar. Metin Eloğlu, “De, bir kırlangıç alacası bile göremedim/ o kamçı gibi İstanbul tüneklerinde/ Hiç kimse çağırmasa da hep kalkıp gittim” der. “Ateşler yaktım ısındım karanlığında/ yoluma çıktıkça gözlerinin akşamı/ ne ürkek ne büyük olduklarının akşamı” diyen Kemal Özer, sevgiliyi gözlerinin sıcağıyla anar. GÖZLERİNDEN BELLİDİR! Ahmet Necdet, “Ben bir İnegöllüyüm/ İnegöl tatlı yurdum/ ilk kez orda açtım dünyaya gözlerimi” diyerek yaşamını anlatır. Salâh Birsel, “Ben şiir yazmasını bilmem/ ama ben bekledim o yazları/ kibar gözden yaş gelmez/ çok yaşadım, çok öldüm” diyerek ironisini sezdirir. Sabahattin Kudret Aksal, “uyandım uyandım hep seni düşündüm/ Yalnız seni, yalnız senin gözlerini” derken; Orhon Murat Arıburnu, “Gözlerin, gözlerime rasgele değse/ dizlerin, dizlerime, yağmurlar yağar içime/ taa içime” dizelerini yazar. Göz sanatın her dalında önemlidir. “Gözlerinden bellidir Cevriyem/ Sende de kara sevda var” şarkısı eşliğinde izlediğimiz Fosforlu Cevriye unutulur mu? Çoğu türkülerde ela, kara, zeytin, bal rengi, zümrüt, deniz, kahve renkleriyle anılır. Bazen de “Tek bana gösterme cinli gözlerin” denir. Nâzım’ın “Karım benim/ gözleri baldan tatlı arım benim” şiirini çoğumuz biliriz. Yüce dağ başında yatmış uyumuş/ ela gözlerini uyku bürümüş’, Senin en güzel yerin/ kahverengi gözlerin’/ Zeytin gözlüm uzaklarda işin ne’/’Kara gözlüm efkârlanma gül gayrı’/ Bak yeşil yeşil’, Gözlerin bir içim su’ gibi şarkı ve türküleri ömrümüzde göze dair seslerdir. CEFA ÇEKTİRİR, DELİ EDER, MAŞUKU ÖLDÜRÜR! Bakmak, görmek eylemleri yaşamdaki birçok durum için kullanılırken göz’ daha çok aşk şiirlerinde, özellikle de güzellemelerde sık geçer, erkek şiirinde kadını işaret eder. “Ahu göz, ceylan göz” ifadelerine divan ve halk şiirinde çok rastlarız. Hatta bazı dizelerde gözler katildir, maşukunu öldürür. Cefa çektirir, deli eder. Fuzuli, “Gül-i ruhsârına karşı gözümden kanlu akar su/ Habibim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı” derken Mihri Hatun da, “Sevgili, yolumda canını terk kıl, gözüm kan görmeye meyillidir, hemen çabuk ol’ dedi. Gözüm üstüne’ dedim” dizeleriyle aşkın gücünü yazar. Ümit Yaşar Oğuzcan, “Ben senin en çok gözlerini sevdim/ Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil/ Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar/ hiçbiri gözlerin kadar anlamlı değil” derken; Hüseyin Ferhad, “Uğrunun tekiydi herhal/ Nesepsiz bir harami/ Ezilmiş bir çift üzüm/ Gibiydi ama kara gözlerin” der. KADIN YAŞAMINDA GÖZ! Betül Tarıman, “Gözlerimde uçsuz bucaksız ırmaklar yıkanıyor” der. Arzu K. Ayçiçek, “Düşündükçe büyüyorsa gözleri Sümbül hanımın/ bahçesinde oynayan çocuklara bakarak” dizeleriyle kadın yaşamına gönderme yapar. Lale Müldür, “Ela gözlerim teninizin en derenlerine getti/ Batıl bir evlenme yaşadım. Sevsem de öldürüyorlardı” derken; Bilsen Başaran, “Gözlerinin uzun öykülere düşmesi ne güzel” der. Ahmet Günbaş, “Gözlerini göndersen biraz kalsalar” diyerek özlemini dile getirir. Dilruba N. Erenler, “Yüzündeki öfkeyi kimliksiz dolaştıran/ göz avlusunda bir çift turna” der. Tarık Günersel, “engeller aşa aşa/ mağaranla baş başa/ kalınca iç gözle bak/ gizlerle sarsılarak” dizelerinde iç göz’ü söyler. Cevahir Bedel, “ölüm sayfasına yazmayın beni/ ben gözlerimi kocaman açıp/ boynuma dolanmaya yaşamı çağırdım” derken; Gültekin Emre, “Öğlen/ sonbahar şiirleri geliyor aklıma/ ölü gözler gibi dizeler”i yazar. Tuğrul Keskin, “Gözlerim hiç yeşil olmayacak/ kederden bu gece” der. “Kimsesiz çocuklar geçti gece yarısı/ korkudan büyümüş gözleriyle” dizeleriyle Gülsüm Cengiz kimsesiz çocukları işaret eder… “Susamak Zamanları” şiirimde, “Ölür gideriz gözümüz açık/ kimse görmez susadığımızı/ erir hasretler, yerin altına iner/ kardaki sudur/ sızlatır ırmağı usulca” derken başka bir şiirde “Gözlerin bir yoldu/ içinden geçerek sana geldiğim” demiştim. Gözünüze nazar değil, şiir değsin... AnasayfaTürk Şairlerİlhan GeçerHüzünlerdi Dökülen Son EklenenlerŞ. Erbaş, N. Hikmet, Ö. Asaf, A. Behramoğlu, A. İlhan ve C. Yücel bölümlerine eklemeler Halet Çelebi bölümü S. Tarancı, N. Hikmet, Y. Odabaşı, S. Karakoç ve İ. Sadri bölümlerine yeni şiirler Yücel, Edip Cansever, Atilla İlhan, Necati Cumalı ve Özdemir Asaf bölümlerine yeni şiirler İnal bölümü Arabul, Gülten Akın, Sezai Karakoç, Gültekin Samanoğlu ve Şinasi Özdenoğlu bölümlerine yeni şiirler Fikret bölümü açıldı. En Çok OkunanlarNazım Hikmet / Seni DüşünmekSezai Karakoç / Ey SevgiliSezai Karakoç / Mona RozaHüseyin Nihal Atsız / Geri Gelen MektupCan Yücel / Özledim SeniNazım Hikmet / Mavi LimanÜmit Yaşar Oğuzcan / Ben Seni SevdimÜmit Yaşar Oğuzcan / Gözlerim GözlerindeNazım Hikmet / Yaşamak Ne Güzel ŞeyÜmit Yaşar Oğuzcan / Beni Kör KuyulardaCan Yücel / DostlukNazım Hikmet / Tahirle Zühre Meselesi Ümit Yaşar Oğuzcan / Her Günüm SeninleYavuz Bülent Bakiler / Şaşırdım Kaldım İşte Bilmem Ki NemsinŞükrü Erbaş / SitemCan Yücel / Herşey Sende GizliNazım Hikmet / Bir DakikaCan Yücel / YorgunlukNazım Hikmet / Yine Memleketim Üstüne SöylenmiştirCan Yücel / Farzet Hiç Ayrılmadık Gabriel Yüzyıllık Yalnızlık romanı için demiş ki "Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız". Yüzyıllık Yalnızlık o kadar yalandır ki, daha gerçeği yoktur, hayat gibi... Hayat; benim büyülü gerçeklik dediğim şey... Efendim bendeniz aklımda edebiyat öğretmenliği varken en kısa zamanda para kazanma telaşıyla dış ticaret uzmanı oldum. On sekiz yıl bankada çalıştım, bırakabildiğim bir zamanda da bıraktım. Şimdilerde sosyal hizmet uzmanı olmaya çabalıyorum. Olabilirsem ve yapabilirsem gönlümdeki şekliyle bu işi, ne mutlu bana işte. Bunları geç sen kimsin derseniz, söyleyemiyorum, derim. Azize. Dünyadaki bütün insanlar, biri dışında aynı fikirde ve o tek kişi karşı fikirde olsa, o tek kişinin iktidarı ele geçirip tüm insanları susturma hakkı ne kadar yoksa, tüm insanların o tek kişiyi susturma hakkı da aynı derecede yoktur.. John Stuart Mill Paylaş 732 şiiri kayıtlı Sabahat çelik 4,9 / 21 kişi 37 beğenme 16 yorum 656 okunma Tarayıcınız audioses öğesini desteklemiyor. kahve gözlerin körpe bir güneşin revnaklığında alıp götürür beni benden o delişmen kahve gözlerin adını her andığım da sökün eder gülüşlerin her an geçer önümden hayalin bakarken sana cephesi’nden ağanları çoğalır gökyüzünün yengi’ye durur tüm evren soneler hep sana yazılır flörtöz bakışlar çevrilir sana düşersin tüm masumluğunla kıyılarına akdeniz’in aydınlatırsın afaklarda süzülen gemileri tüm gemiler sana durur vurursun bakışlarını söner fırkateynleri gemilerin irşa’da uzar gider sana tutkunluğum kahve gözlerine aklım takılır ardına sürülen maviler yollarımı aydınlatır direnir içimdeki deli rüzgar sevdamız içrelerimize yazılır yine alır beni benden kahve gözlerin Hülya Çelik c Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. kahve gözlerin şiirine yorum yap Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz? Yorumlar Bu yoruma 1 cevap yazılmış. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim değerli şairim Evet gözler için yazılan şiirleri Ben de çok severim sevgimle çok selamlar Şiir Künye Kayıt Tarihi 192955 Puan Okunma Sayısı 656 Yorum 16 yorum Beğeni 37 kişi Web Zaman Damgası OluÅŸturulma Tarihi Ocak 20, 2004 1443Türk ÅŸiirinin yaÅŸayan ustalarından biri olan İlhan Geçer 87, geçirdiÄŸi beyin kanaması sonucu yaÅŸamını yitirdi. Dün aniden fenalaÅŸan Geçer, yakınları tarafından HaydarpaÅŸa Numune Hastanesi'ne kaldırıldı.Usta ÅŸairin, yüksek tansiyona baÄŸlı beyin kanaması sonucu öldüğü açıklandı. Türk ÅŸiirinin yaÅŸayan ustalarından biri olarak kabul edilen İlhan Geçer'in naaşı, yarın Bostancı Şenesenevler Emin Ali PaÅŸa Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından Kocatepe Mezarlığı'nda topraÄŸa verilecek.    ÂŞİİRE ADANAN BİR ÖMÜR    Âİlhan Geçer, 1917'de İstanbul'da doÄŸdu. KabataÅŸ Lisesi'ni Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne bir yıl devam etti. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Sosyal Sigortalar Kurumu'nda memurluk yaptı. Romantik bir ÅŸair olan Geçer, aÅŸk ve ulusal duyguları yansıtan ÅŸiirleriyle tanınıyordu. 1994'ten bu yana Türk Sanat MüziÄŸi İstanbul Repertuar Kurulu üyesiolan sanatçının, baÅŸta ''Kahverengi Gözler'' olmak üzere pek çok Geçer'in ilk ÅŸiiri olan ''Kahverengi Gözlerin'', 1934'te Vakit gazetesinin gençlik sayfasında yer aldı.ÂGeçer, Dergah, Yedigün, Çınaraltı, İstanbul, Hisar, Türk Dili, Varlık, Türk Edebiyatı, Milli Kültür, Vakit, Tercüman, Son Havadis, Millet, Türkiye adlı dergi ve gazetelerde yayımlanan ÅŸiir ve yazılarlatanındı. "ÖzlediÄŸim Şehir'' adlı ÅŸiiriyle Ankara Halkevi'nin 1946'da düzenlediÄŸi ÅŸiir yarışmasında üçüncülük, ''Mavi İkindi'' ÅŸiiriyle Son Havadis gazetesinin 1971'deki yarışmasında birincilik, ''Yunus'a Selam'' ÅŸiiriyle de 1986'da EskiÅŸehir Kültür DerneÄŸi'nin düzenlediÄŸi yarışmada ikincilik ödülü kazandı. İlhan Geçer, İLESAM, Türk Edebiyatı Vakfı, Kadıköy Kültür Derneile Türkiye Edebiyatçılar DerneÄŸi dergisini, 1950 ile 1980 yılları arasında yayınlayan Hisarcılar grubuna mensup olan Geçer, derginin yazı iÅŸleri müdürlüğünü30 yıl yürüttü. ''Büyüyen Eller'', ''Belki'', ''Bir Bulut Geçti'', ''YeÅŸil ÇaÄŸ'', ''Hüzzam Beste'', ''Özlem Rıhtımı'' isimli ÅŸiir kitapları da yayınlanan sanatçının, ''Cahit Sıtkı Tarancı'' ve ''Ömer Bedrettin UÅŸaklı'' adlı biyografi kitaplarıyla ''Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri'' adlı yayınlanmış bir antolojisi bulunuyor.

kahverengi gözlerin şiiri ilhan geçer